Hikayem

Bu blogu neden kurdum? Kimim? Bu yazıda bu konuyu cevaplayacağım.

Oğlunuz Disleksi Olabilir!

Pandeminin Türkiye'de de ortaya çıktığı seneydi. Oğlumuzu ilk okula yazdırmıştık. İkinci çocuk olduğundan çok fazla heyecanlı veya duygusal değildik ancak elbette her çocuğun hikayesi başkadır. Okuma yazma ile ilgili ilk adımlardan önce her şey yolunda görünüyordu. Ancak çocukların artık basit kelimeleri okuyup yazabildiği dönemde oğlumuzun yavaş okuduğunu, bazen zorlandığını fark ettik ancak ilk zamanlarla ilgili bir isteksizlik olabilir diye herhangi bir şey düşünmedik.

Bir süre sonra okulun rehberlik hocası bizleri arayarak çocuğumuzun okuma güçlüğü çektiğini ve bunun nedeninin disleksi olabileceğini söyledi. Kendisinin teşhis koyamayacağını ancak çocuğun bir uzmana gösterilmesinin faydalı olabileceğini söyledi. Başımızdan aşağı kaynar sular döküdü dememi bekliyorsanız bu olmadı. Nitekim bunun korkulacak bir şey olmadığını ancak elbette bazı zorluklar içerdiğini biliyordum. Geçmişte tamamen entelektüel bir merakla disleksi üzerine bazı kitaplar okumuştum. Bu nedenle çekinmeden uzman bir psikiyatrdan randevu aldım. Pandemi Türkiye'de de ortaya çıktığından alınan tedbirler nedeniyle bu çok zor olmuştu bu nedenle randevu ileri tarihliydi!

Doktor ne dedi?

Randevuya gittiğimizde psikiyatr doktora durumları anlattık. Küçük d ve p harflerini karıştırma, yavaş yazma ve okuma (bu yavaşlık barizdi, bu nedenle hafif yavaş okuyan çocuklara disleksi teşhisini yapıştırmayalım sevgili okurlar), satır atlama, sağ ve sol yönlerini birbirine karıştırma ve benzeri durumları açıkladık. Hoca, teknik olarak benim de adlarına aşina olduğum bir çok test yaptı, bu testlerin sonunda oğlumuzda disleksi ile ilgili emarelerin çoğunun mevcut olduğunu ancak çocuğa disleksi teşhisi koymak konusunda emin olmadığını belirtti. Çekincesinin nedenini sorduğumda ilginç bir cevap aldım.

Veliler Resmi Teşhise Karşı!

Kendisine, benim buna karşı olmadığımı, disleksinin bir engel ya da çekinilecek bir şey olmadığını ifade ettim. Bilakis, eğitiminde resmi olarak hakkı olan özel eğitim ve bazı sınavlarda ek haklara tabi olması için bu teşhisten endişem olmadığını söyledim. Bunun üzerine hoca bir sonraki ziyaretimizde raporunu yazdı.

Peki Sonra

Tanıştığım bir çok disleksili çocuk ebeveyni için bu an, yani çocuklarının disleksi olduklarını öğrendikleri an aslında yersiz bir şekilde bir çöküntü anı olmaktadır. Bu yazı içerisinden onlara şöyle sesleniyorum:

Disleksi mental bir gerilik değildir Disleksili çocuğun hayatı kararacak değildir Disleksi çok daha ağır bazı rahatsızlıklara göre korkunç değildir Disleksi veya başka bir problem, her ne olursa olsun her koşulda, Çocuklarımızı koşulsuzca sevebiliyor, Ebevenlerimizden devraldığımız yersiz mükemmeliyetçilik yerine Sadece yapmamız gerekeni yapıyor ve sabırla devam ediyorsak İşte o zaman endişeli bir ebevyn değil, Bilge bir rehber, Güçlü bir yoldaş oluruz.

Disleksi ile ilgili sitem yanılgılara dair disleksi_yanilgilar yazısını okuyabilirsiniz. Ayrıca, bu yanılgılar dışında disleksi_kahramanlar yazısında disleksiye rağmen (belki rağmen bile dememek lazım hatta disleksi sayesinde) başaran ünlü kişilere dair blogumu okuyabilirsiniz.

Dr. Suat ATAN Özgeçmişim ise şurada kimim

Tarih: 2024-09-15 21:27

Etiketler: ebeveyn hikaye