Ebeveynler için disleksi ile uyumlanma ve stresle başa çıkma rehberi

Tamamen disleksi üzerine deneyimler, araştırmalar ve yardımcı materyaller üzerine hasrettiğim bu blogda disleksinin tanımı ile ilgili olarak yeterli yazı var. İlk defa duyanlar için disleksi_nedir sorusunun cevabından, disleksiyi bildikleri halde toplumda kulaktan kulağa gezen şehir efsaneleri için disleksi_yanilgilar yazısına göz atabilirsiniz. Bugün bunların dışında, bilgi ile ilgili değil, duygularla ilgili bir konuyu ele alacağız. Çocuğunuz veya bakmakla yükümlü olduğunuz bir birey disleksili ise bunun yaratabileceği başta stres olmak üzere bazı durumlarla nasıl başa çıkarsınız?

Zor sorudan başlayalım: Stres nedir?

Stres, bireyin çevresindeki olumsuz uyaranlara karşı verdiği doğal bir tepki olarak tanımlanır. Bu tanım, stresin hem fiziksel hem de psikolojik boyutlarını kapsar. Stres, genellikle bir tehlike veya zorluk anında ortaya çıkar ve bireyin bu durumlarla başa çıkma çabasını ifade eder. Hans Selye, stresi "bedenin kendisine yönelik herhangi bir baskıya verdiği tepki" şeklinde tanımlamıştır [1]

Stresin çeşitli türleri vardır; bunlar arasında akut stres (kısa süreli) ve kronik stres (uzun süreli) bulunur. Akut stres genellikle belirli bir olaydan kaynaklanırken, kronik stres sürekli bir baskı altında olma durumunu ifade eder [2]

Genellikle zor konuların bilimsel tanımlarını okumak bir çok bakımdan ufuk açıcıdır. Çoğu kez "stresliyim" dediğimizde bunun tam olarak ne ifade ettiğinin farkında olmayız. Bazen korkuya, bazen endişeye stres diyebilir, bazen de aslında ufak doğal ve hafif bir durumu stres olarak tanımlayabiliriz. Her şeyin ötesinde bunun kendiliğinden olan bir durum olduğunu değil bedenimizin ve bilincimizin (bedene de dikkat çünkü bedenimiz de strese tepkiler verir çoğu kez fark etmesek de) verdiği "doğal" bir tepkidir. Burada doğallığı hatırlamak da stres anında hissettiğimiz şeyi bastırmak veya yargılamak yerine onunla uyumlu hale gelmemize yardımcı olur

Stres her zaman kötü değildir

Stresin insan sağlığına verdiği zararla ilgili çıkan haberler, bilimsel araştırmalar stresi tümden yargılamamıza ve onunla başa çıkarken de ayrıca stres üretmemize neden olabiliyor. Oysa bazen stresin uyarıcı ve dikkati arttırıcı ya da harekete geçirici bir rolü vardır. Stresli deneyimler, bireylerin başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Zorlu durumlar, problem çözme yeteneklerini artırır ve bireylerin dayanıklılığını güçlendirir [1]. Öyle ki bir "faydalı stres tanımımız da var":

"Eustress terimi (Tükçe östres olarak okunur), psikolojik, fiziksel veya biyokimyasal/radyolojik olarak "faydalı stres" anlamına gelir. Kelime 1976'da endokrinolog Hans Selye tarafından tanıtıldı; Yunanca "iyi" anlamına gelen eu- öneki ile İngilizce stres kelimesini birleştirerek "iyi stres" anlamını verdi."

Yani o stres türü "östres" iyidir, bizi harekete geçirir. Eustres, kişinin sahip olduğu şey ile istediği şey arasındaki fark hafifçe zorlandığında, ancak bunaltıcı olmadığında ortaya çıkar. Hedef çok uzakta değildir ancak yine de kişinin başa çıkabileceğinden biraz daha fazladır. Bu, hedef görünürde olduğundan meydan okumayı ve motivasyonu besler. Meydan okumanın işlevi, kişiyi gelişmeye ve bir hedefe motive etmektir.[4]

Özetle kararında stres iyidir ancak daha fazlası hepimizin bildiği üzere zararlıdır.

Disleksili çocukların anne babası olmanın zorlukları

Disleksili bir çocuğa sahip olmak, ebeveynler için bir dizi zorluk doğurur. Çocuğun eğitim sürecinde karşılaşabileceği öğrenme güçlükleri, aile içinde stres ve endişe kaynağı olabilir. Özellikle çocuğun okuma ve yazma becerilerinde yaşadığı zorluklar, ebeveynlerin kendi eğitim geçmişleri ve beklentileriyle çelişebilir. Bu durum, kendilerini yetersiz veya suçlu hissetmelerine neden olabilir. Disleksi konusunda bilgi eksikliği, çevreden gelen yanlış yönlendirmeler ve toplumsal baskılar da bu stresi arttırabilir.

Bir başka önemli zorluk, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını doğru şekilde anlamaktır. Disleksi sadece akademik bir zorluk değildir; aynı zamanda özgüven kaybına, sosyal izolasyona ve duygusal sıkıntılara da yol açabilir. Ebeveynler, çocuğun bu duygusal süreçlerini anlamaya ve desteklemeye çalışırken, kendi duygusal dengesizlikleri ile de başa çıkmak zorunda kalabilirler.

İşte bu noktada, sadece disleksi çocukarımızın değil bizlerin de bir birey olarak bu stresle başa çıkarken zorlanabileceğimizi kabul etmek, disleksi ile ilgili yanılgılardan kaçınmak, daha önce insanlığa mal olmuş bir çok kişinin de disleksili olduğunu hatırlamak (Bkz disleksi_kahramanlar) önemlidir. Toplumda disleksili birey sayısı az değildir sadece genel olarak görünmez veya maalesef gizlenir.

Bu zorlukların dönüştürücü gücü

Her zorluk aynı zamanda bir büyüme fırsatıdır. Disleksili bir çocuğa sahip olmak, ebeveynlere dayanıklılık, sabır ve empati gibi değerli beceriler kazandırır. Bu süreç, hem çocuğun hem de ebeveynin birlikte büyümesine olanak tanır. Ebeveynler, çocuklarının güçlü ve zayıf yönlerini daha iyi anlayarak, ona nasıl en iyi şekilde destek olabileceklerini keşfederler. Ayrıca, disleksi gibi farklı öğrenme stilleri hakkında bilgi sahibi oldukça, bu farklılıkların aslında bir dezavantaj olmadığını, doğru yaklaşımla büyük bir avantaja dönüşebileceğini fark ederler.

Zorluklar, aile bağlarını güçlendirebilir. Ortak bir hedef doğrultusunda çalışmak ve birbirini desteklemek, hem çocuğun özgüvenini artırır hem de ebeveynlerin kendi rollerini daha iyi tanımlamalarını sağlar. Ebeveynler, bu süreçte yalnız olmadıklarını fark ettiklerinde, destek gruplarına ve uzmanlara başvurarak hem kendileri hem de çocukları için daha sağlıklı bir yol çizebilirler. Bu blogu kurarken ve devam ettirirken de hedeflerimden birisi böyle bir destek platformu yaratmak ve iletişimde kalmak bu nedenle eğer üye değilseniz sizleri eposta bültenime üye olmaya davet ediyorum. Ana sayfadaki forma e-posta adresinizi yazarak üye olabilirsiniz.

Bu zorluklarla başa çıkmak için öneriler

  • Bilgi Edinin: Disleksi hakkında bilgi sahibi olmak, bu süreçte en büyük yardımcınız olacaktır. Çocuğunuzun öğrenme stilini anlamak ve uygun yöntemler geliştirmek, stresinizi azaltacaktır. Bu konuda bu bloga bir çok makale bulabilirsiniz.

  • Sabırlı Olun: Hem çocuğunuz hem de kendiniz için sabırlı olmayı öğrenin. Disleksi bir süreçtir ve zaman alır. Küçük adımlarla büyük ilerlemeler kaydedebilirsiniz.

  • Destek Alın: Uzmanlardan ve disleksi konusunda deneyimli eğitimcilerden profesyonel destek almak, çocuğunuzun gelişimine katkı sağlar. Aynı zamanda, ebeveynler için oluşturulan destek gruplarına katılmak da süreci kolaylaştırabilir. Ayrıca disleksi eğitim merkezleri ile temasa geçebilirsiniz. Bu merkezlerin listesi için bakınız disleksi_egitim_merkezleri. Hangi merkezi seçmelisiniz bilmiyorsanız da şu sayfaya bakınız hangi_merkez

  • Pozitif Bir Atmosfer Yaratın: Çocuğunuzun disleksi ile ilgili yaşadığı zorluklara odaklanmak yerine, onun güçlü yanlarını öne çıkaran bir ev ortamı yaratın. Bu, onun özgüvenini artıracak ve motivasyonunu destekleyecektir.

  • Kendi Duygusal Sağlığınıza Dikkat Edin: Ebeveynlik zorlayıcı olabilir, bu yüzden kendi stres yönetim stratejilerinizi geliştirin. Kendinize zaman ayırmak ve duygusal ihtiyaçlarınızı göz ardı etmemek, hem sizin hem de çocuğunuz için olumlu bir etki yaratacaktır.

Tekrar görüşmek üzere!

Dr. Suat ATAN

Kaynaklar

1: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1179625

2: https://madalyonklinik.com/gundem/stres-yonetimi/

3: https://en.wikipedia.org/wiki/Eustress

4: Smith, Craig (1991), "The Self, Appraisal and Coping", Handbook of Social and Clinical Psychology: The Health Perspective, New York, NY: Pergamon Press, pp. 116–137

Tarih: 2024-10-03 06:57

Etiketler: ebeveyn