Disleksili Bireylerden Çeşitli Görüşler

Akademisyen "Gürkan GÜR"e ait "DİSLEKSİLİ BİREYLERDE ERKEN TANI KONMASININ ÖNEMİ VE DİSLEKSİ EĞİTİMLERİNDE YURT İÇİ VE YURT DIŞI UYGULAMALARIN İNCELENMESİ VE KARŞILAŞTIRILMASI" aldı yüksek lisans tezinde (2013) çok titiz bir çalışma ile dünyda ve Türkiyede farklı kişilerle yapılan görüşmeler isimsiz olarak tez içerisinde değerlendirilmiştir.

Disleksili Bireylerden Görüşler

Bu teze şu linkten erişerek tüm çalışmayı görebilirsiniz https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=QPoizXXN5RPUtXxDaNcb8w&no=rV_NAmlu-nUSFNDiBr5lDg

Tezde yer alan görüşlerden derlediğim görüşme notları aşağıdadır

İngiltere

“Bazen çok dikkatli olmaya çalışsam da, oldukça iyi. Disleksi Britanya’da oldukça iyi biliniyor ve bu gerçekten bize yardımcı oluyor. Yıllar önce insanlar dislektik bireyleri tembel ve kalın kafalı olarak görüyorlardı, şimdi ise bir çok kişi disleksinin ne olduğunu biliyor ve benim bazı şeyleri onlardan farklı yaptığımı görüyor.’’

İngiltere

“Disleksi benim ve o benim bir parçam. Okuldayken fark ettim , bütün bu şeyleri ve nasıl gittiğini anlamama yardımcı oldu. Sanırım günümüzde insanlar disleksi hakkında daha çok şey biliyorlar ve bu durum bana müthiş derecede yardımcı oluyor. Bir polis memuru olarak topluma daha iyi hizmet edebildiğimi ve çok etkin bir şekilde katkı sunabildiğimi hissediyorum.’’

İngiltere

“İyi bir soru. Bana göre, takmıyorum fakat ilginç olduğunu düşünen insanlarla karşılaşıyorum ve sanırım ben tam bir tembel veya biraz aptalım. Günümüzde artan bir ivmeyle insanların disleksiyi bilmesi gerçekten yardımcı oluyor ve daha normal bir şey olmaya başlıyor’’ ifadeleriyle disleksinin son zamanlarda insanlar tarafından bilinmeye başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu belirtiyor.

Danimarka

“Gücü ve kontrolü elinde bulunduran toplumun bir parçası yazılı dilini daha da fazla kullanıyor. Danimarka’da bir birey bütün kamusal bilgileri internetten araştırmak ve bulmak zorundadır. Bazen bunu beceremeyenler için bireysel destek almak mümkündür. Özel desteğe ihtiyaç duyan gruba ait olan insanlar iyi ve kötü olarak ifşa edilmiş oluyor. Bilgisayar programları bir çok yolla bize destek oluyor fakat şu bir gerçek ki diğerlerinin yapabildiklerini yapabilmek boş bir beklenti olur. Bu birçok dislektik birey için böyledir.Avrupa Birliği’nin ekonomik durumundan dolayı birçok kişi işlerini ve mevcut zenginliklerini kaybetme endişesi yaşamaktadır. Eğer kendinizi yardıma ihtiyacı olan bir engelli gibi sergilerseniz bu korku daha da büyüyor. Fakat ben şahsen okuma veya yazma problemimden dolayı işten atılmadım. Danimarka’da eğitim hayatını yeteri kadar okuma ve yazma becerileriyle bitiremeyen insanların topluma maliyetinin ne olduğu üzerinde büyük yoğunlaşma var. Bu sadece dislektikler için değil aynı zamanda okulda çeşitli sebeplerden dolayı okuma ve yazmayı öğrenememiş diğerleri için de geçerli. Toplum için bu çözülmesi gereken problemlerden biri, aynı zamanda toplum kararlı bir şekilde eyleme geçmede yeterli kaynağa ve bilgiye sahip değil. Araştırılması ve tedavi edilmesi gereken bir grup insanın içinde yer almak oldukça zor. Aslında gerçek şu ki, diğer bir takım eksikliklerle dislektikler farklı öğrenme yolları ve farkl yaşam şekilleri ile kategorize olmuşlardır.’’

Danimarka

“Bu soruya en iyi şekilde cevap vermek için çalıştığın iş ortamında etki altında kalmak gerekiyor. Ben, okuma yapacağım herhangi bir işte hemen hemen hiç çalışmadım.”

Danimarka

“Düzenli bir şekilde okuyamamak bazen beni sıkıyor, rahatsız ediyor, fakat bir kelimeyi okuyamadığım veya yazamadığım zaman yardım istiyorum. Dislektik olduğumu söylemekten korkmuyorum.’’

Italya

“Kendimi çok rahat hissediyorum. Disleksinin benim için bir problem olduğunu düşünmüyorum çünkü onunla baş etmeyi öğrendim.’’

Italya

“Ben disgrafiğim. Disgrafi: okuma yeteneğinden bağımsız olarak,zeka geriliğine bağlı olamayan yazma yeteneğindeki eksikliktir.Çocukluk dönenimde genellikle çocuklar yazmayla ilk karşılaştıklarında ortaya çıkar. Diğer çocuklarla aramdaki ana fark derste bilgisayara ihtiyaç duymamdır. Asıl problem öğretmenlerimle, çünkü onlar disleksiyi ve disgrafiyi bilmiyorlar. Fakat bireysel koçum (Rosa) öğretmenlerimle olan ilişkilerime de yardımcı oluyor.’’

Italya

Kendini toplumda nasıl hissediyorsun? sorusuna “Okulumda herkes benim küçük Einstein olduğumu söylüyor… .Okulumda arkadaşlarım “ Federico her şeyi bilir’’ diyor.’’ cevabını vermiştir.

Türkiye

“Sizden duyduktan sonra, bu konu da web-sitelerini araştırmaya başladım. Daha önce disleksi diye bir terimle karşılaşmadım.’’ bu araştırmayı annesiyle birlikte yaptığını belirtince; Neden annenle araştırma yaptın? sorusuna “Beni en iyi tanıyan birisi olarak ona danışma gereği duydum.’’ cevabını vermiştir. Annesinin de okuma yazmada zorluk çektiğini belirterek konuşmasına; “Annem harfleri ters görüyor. Okumakta zorlanıyor. Okuması hiç gelişmedi. Profesyonel bir destek de almadı zaten.’’ diyerek annesinin de çok ciddi bir okuma problemi olduğunu belirtmiştir. Konuşmasına kendi durumu hakkında devam ederek; “Ben çok kitap okuyarak kendimi geliştirdim. Konuşurken kelimeleri yanlış söylüyorum. Çok basit hatalar oluyor. Yazı yazarken harf unutuyorum. Bütün bu belirtiler kendimin disleksi olduğunu düşündürmeye başladı.’’ Disleksi ile alakalı herhangi bir teste tabi tutuldunuz mu? sorusuna “Bununla ilgili bir test uygulandığına yönelik herhangi bir duyumum yok. İlk defa duyuyorum.’’ cevabını vermiştir.

Türkiye

“Geçen yıl annemle konuşuyorduk ve annem benim dislektik olduğumu söyledi. İlkokul 1. sınıfta bu durumun farkında değildi. Annemle konuşmalarımızdan bu durumun disleksi olduğunu 4. sınıfta fark ettiğini söyledi. Özellikle sizle konuştuktan sonra durumumu daha net anlamaya başladım. Hiçbir şekilde test uygulanmadı. Hatta böyle bir test uygulandığından haberim yok.’’

Ayrıca toplum içinde kendini rahat hissediyor musun? sorusu ders içi ve ders dışı gözlem yapılarak tespit edilmiş olup, okul ortamında hiçbir şekilde iletişim problemi olmadığı, kendini topluma rahatlıkla kabul ettirdiği, sözel yeteneğinin güçlü olduğu gözlemlenmiştir. Hatta duygularını yazıya dökerek , kendini ifade etme becerisine sahiptir.

Türkiye

“Öğretmenliğimin ilk yıllarında öğrenmiştim. Bir gazetenin eğitim sayfasındaki haber üzerine öğrenmiş oldum. Özel bir test uygulamadım.’’ şeklinde cevaplamıştır. Profesyonel bir destek aldınız mı ? sorusuna, “Hayır. Ülkemizde bu işin profesyonellerini ulaşılması zor insanlar olarak düşünüyorum.’’

İngiltere

“Eşim disleksi uzmanı ve bu durum disleksinin ne demek olduğunu anlamama yardımcı oldu. Bazı şeyleri neden yaptığımı oldukça iyi anladığı ve yorumladığı için bu durum bazen sıkıcı oluyor. Disleksi olduğumu fark ettiğimde, ailem bu durumu oldukça ilginç buldu ve kendilerinin de disleksi olduğunu gördüler.’’

İngiltere “Ailem her zaman bu konuda mükemmeldi. Annem bendeki durumun tespit edilmesi için zorladı . Bana yeni kabiliyetler kazandırma ve geliştirme adına, sürekli beni cesaretlendirdiler’’

İngiltere “Evet, bir dereceye kadar. Disleksi olduğumu keşfetmem, neden olup bitenleri farklı yaptığımı ve bazen yanlış olduğunu anlamama yardımcı oldu. Zamanla, evimizde bir norm oldu ve ailem şimdi hem beni, hem kendilerini daha iyi anlıyorlar.”

İngiltere ‘’Evet, ailem ( annem, babam ,büyükannem ve büyükbabam) ilkokuldan itibaren hem okuma becerilerimin hem de yazma becerilerimin gelişmesi için destek verdiler. Yetişkin birisi olarak kocam ve arkadaşlarım pratik yapmada beni destekliyorlar’’ ifadeleriyle ailesinin ve arkadaşlarının sürekli desteği olduğunu belirtmiştir.

Danimarka “Evet, ailem daima yanımda yer aldı ve yardımcı oldu’’ sözleriyle ailenin olumlu yönde destek verdiğini belirtmiştir.

Türkiye “Ailem bu konuda bilinçsizdi. Babam bazen beni yanlışlıkla kırdı. “Abindeki zeka sende olsaydı daha başarılı olurdun’’ gibi sözler. Kıyaslama yapması beni rahatsız ediyor.’’

Türkiye “Tabii ki destekliyor. Hatta annemle halen okuma çalışması yapıyoruz. Annem yazım yanlışlarını düzeltir. Bu durumu normal bir insana açıklarken zorluk çekebiliyor. Annemin çok okuyan birisi olması bu duruma daha duyarlı yaklaşmasını sağladı.’’sözleriyle ailenin katkısını belirtmiştir.

Türkiye

“Ailem bu konuda yeterince bilgiye sahip değildi ve destek olamadı’’ şeklinde cevaplamıştır.

Tarih: 2024-09-04 13:38

Etiketler: ebeveyn akademik bilimsel