Latince bir deyimdir. “Kitabı ile bilgin demektir”. Kendileri bir şey bilmeyip hazır bilgi vermeye çalışanları nitelendirmek için kullanıldığı söylenir. Ancak bu deyim, yani “kitabı ile bilgin” olmak, salt aklı ile, ya da daha kötüsü ile duyguları ile bilgin olmaktan daha iyi değil midir? Dogmaların, söylentilerin, dedikoduların, manşetlerin haber kaynağı olduğu günümüzde, kuru bilgiyi, kitap aralarını, akademik bilgiyi referans kabul etmek yani “doctus cum libro” olmak ve şahsi kanaatleri ancak ve ancak renk katmak amacıyla ve zihin manipülasyonuna gitmeden kullanmak daha demokratik, daha insancıl değil midir?
İşte bu nedenle, salt bilgiye, objektiflik fetişizmine, literatüre yeniden ye her zaman daha fazla değer veren bakışa sahip düşünürlerin olmasının toplumun yaşayan kitapları olan aydınların bir görevi olarak; daha fazla barış, daha fazla anlayış, daha fazla özgürlük ve sıfır önyargı getireceğine inanıyorum.