Ödünleşme Teorisine göre işletmeler, optimal sermaye yapılarını belirlerken, borç kullanıp kullanmama kararında borcun marjinal maliyeti ile marjinal faydasını dikkate almaktadır. Borcun marjinal faydasının marjinal maliyetine eşit olduğu noktada borç kullanmaktadırlar. Borcun maliyetinden kastedilen iflas ve temsilci maliyetidir. Borcun faydası ile de borçlanmadan kaynaklanan faiz giderlerinin vergi matrahından düşürülmesine imkân tanıyan vergi kalkanı etkisi ifade edilmektedir.(Gülşen. A.Z, Ülkütaş Ö. Link)

Şimdi bu alıntımızı biraz genişletelim:

İşletme 100 TL borç aldığında diyelim ki 10 TL faiz ödeyecek. Bu faiz giderini vergi matrahından düşebimektedir. Yani O yıl ettiği kardan hesaplanan 120 TL’lik bir matrahı olacaksa, artık 120-10=110 TL’lik matrahı olur. Yani borç faizi bir gider olarak matrahtan düşmektedir.

Bu faizin yarattığı vergi kalkanı olmaktadır. Vergi kalkanı, vergi matrahında azaltma yaratan;

İşletme borcun bu faydasını sonsuza kadar kullanamaz, öyle bir an gelir ki artık o noktadan sonra 1 kuruş fazla borçlanma artık iflas maliyetleri(risk arttığı için borç verenlerin daha fazla faiz istemesi) neden olur,