Ian Hacking’in Olasılık ve Tümevarım Mantığına giriş kitabını okumaktayım. Yazarı felsefeci ve mantıkçı ancak kitap herkese hitap ediyor. Kitabın türkçesi gayet iyi, bir talihsizlik dışında. İfadeler Türkçeleştirilmiş ancak keşke parantez içinde İngilizce karşılıkları da olsaydı. Neden mi? İngilizce matematiksel ıspat barındıran makaleleri okuduğunuzda premise’nin öncül anlamına geldiğini hatırlamak zor olabilir. Kenarına ingilizcelerini not ala ala okumaktayım. Bu arada her zaman yaptığım gibi unutmamak ve paylaşmak adına kısa kısa notları buradan paylaşacağım.

- Premise  -> Argument -> Conclusion: Öncül -> Argüman -> Sonuç.

Burada öncül ve sonuç bir “önerme” (proposition) oluyor. Önermeler doğru veya yanlış olabilir, argümanlar ise geçerli veya geçersizdir. Örnekleri için kitaba bakınız. Basit bir örnek (kitapdan değil ben uydurdum) 

Öncül 1: Van’da doğan herkes müzisyendir.

Öncül 2: Ruhi Su Van’lıdır.

Argüman: Ruhi Su Müzisyendir.

Burada Öncü 1, yanlıştır.  Önerme 2 doğrudur. (Nereden biliyoruz çünkü öncüllerin doğru veya yanlış olduğunu uzmanlar, tanıyanlar bilenler bilir. Bu örnekte öncülleri ben Vanlı olduğum için bilmekteyim). Bu iki öncüle göre ortaya konan argüman “geçerlidir” yani mantıksal kurguya uyar. Ancak doğru demek değildir. Bu örnekte, argüman yani Ruhi Su’nun Van’lı olduğu doğrudur ancak, Argüman’ımız Fatih Altaylı müzisyendir olsaydı yanlış olacaktı.

Diğer taraftan geçersizlik de yanlışlık değildir. Bu örnek de yine benden:

Öncül 1: Hakkari’de doğan bir çok kişi Kürtçe bilir.

Öncül 2: Yılmaz Erdoğan Hakkari doğmuştur.

Argüman: Yılmaz Erdoğan Kürtçe bilir.

Burada ise iki öncül de doğrudur. Argüman da doğrudur. Ancak geçersizdir. Çünkü mantık biliminde geçersiz demek, doğru çıkarımlar yapmamak demektir. Nitekim öncül 1, bir çok kişi demektedir. Tamamı denmemektedir. Oysa Argümanımız tamamı için genelleme yapmaktadır. (Dipnot: Biz milletçe genellikle genelleme yaptığımızdan tuhaf gelmeyebilir:).