Ogün Samast; 19 Ocak’ta İstanbul’da Agos Gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant DİNK’i, öldüren 17 yaşındaki Trabzonlu genç. Ogün’ü siz de tanıyor olmalısınız. Güya kişisel olarak milliyetçi duygularından ötürü kin duyduğu adamı kendisi dahi çok iyi tanımayan bir genç. Bu profil yabancı gelmemeli.
Hrant DİNK’i “ölümünden sonra tanıyan” ve timsah gözyaşları döken, bir cenaze törenini kendi reklâmına dönüştürmeye çalışan bir çok güruhların hep bir ağızdan bozuk plak gibi çaldığı şarkıya eşlik etmeyeceğim ben. Onu “ölümünden önce de tanıyan” biri olarak, ona rahmet okumaktan daha fazlasını yapmacağım.
Çünkü Hrant DİNK’in aslında kim olduğunu ve ne anlattığını medya zaten fazlasıyla yapıyor, ne tuhaftır ki aynı medya Fransa’da soykırımı inkâr edenlere yönelik ceza ile ilgili kanun görüşülürken, Hrant DİNK ve birkaç aydının; Fransa’ya gönderdiği ve bu yasa tasarısını eleştiren mektubu sanki basit bir olaymış gibi ele aldı. Oysa bir Ermeni olarak Hrant DİNK’in dışarıdaki Ermeni diasporasına karşı gösterdiği tavrı onun dışında ve ustalığında “fakat Ermeni olmayan” biri yapsa madalya takardık.
Agos gazetesini Ogün Samast’ın yaşıtlarından kaç kişi tanıyor, kaç kişi ne yazıyor diye bu gazeteyi okudu? Agos gazetesi tüm sayfalarında “Türkler kötü, Türkler barbar” mı yazıyor? Yâda Agos’ta her gün soykırım efsaneleri mi anlatılıyor? Agos’u okuyan günaha mı giriyor. Agos ne demek? Agos Ermenice’de karasabanın toprakta açtığı iz demek. Yani soykırım falan demek değil. Ya da Şalom gazetesi var Türkiye Musevilerinin çıkardığı; Şalom da “Haydi Türkiye’yi bölelim” anlamına gelmiyor, İbranice “barış” demek.
Hz. Ali “İnsan Bilmediği Şeyin Düşmanıdır” demiştir. Evet, Ogün Samast’ın eylemi ister bireysel ister organize bir cinayet olsun Ogün Samast eğer “bilseydi” bu cinayeti işlemeyecekti.
Eh Ogün ve onun gibi birçok gencin de haliyle birçok kavramda olduğu gibi “Ermeni” dendiğinde aklına ilk gelecek şeyler silsilesini, kendini başkalarından nefret ederek vatanperver vehmeden insanlar belirlediği için, Ogün ve onun gibi birçok genç “bir Ermeniyi öldürmenin” vatana hizmet olduğunu, hatta Allah katında büyük bir sevabının olduğunu düşünüyor.
Düşünelim biraz daha; Ermeni diyince aklımıza ne geliyor? Benim aklıma ilk gelen bir zamanlar vatan hainlerine “Ermeni Uşağı” deme âdetimiz geliyor mesela. Yani Ermeni diyince aklımıza öyle kötü şeyler geliyor ki; bunu küfür niyetine kullanıyoruz. Peki, Osmanlıdan günümüze bu vatana malolmuş Ermenileri sayalım mı? En iyisi saymamak çünkü tehlikeli oluyor. Bunu isteyenlerin kişisel araştırmalarına bırakmak en doğrusu olacaktır.
İşte bizim Ermeni kavramına biçtiğimiz anlamlar aslında bu cinayetin failinin Ogün Samast olmadığını gösteriyor. Bu cinayetin esas failleri bu kavramların yazarları. Bu topraklarda yapılan tek kanlı iş Ermenilerle olmadı, tarihin başlangıcından bugüne kimlerle savaşıldı. Ama hiçbirini biri dışında, şeytan ilan etmiş değiliz.
Şimdi bir de Ogün Samast’ın obsesif haleti ruhiyesi ile değerlendirelim olayı: Hrant DİNK bir vatan haini olsun, biz de vatanperver hatta vatanperest olalım:
Hrant DİNK’in öldürülmesi ile Türkiye’de “ne arttı”? ABD’de Ermeni lobileri bu cinayeti Türkiye aleyhine kullanmaya başladılar bile. İngiltere’nin en saygın gazetelerinden Independent da Dink’in ölümünü, ünlü köşe yazarı Robert Fisk’in kaleminden duyurdu. Fisk makalesine, “Hrant Dink, dün Ermeni soykırımının 1 milyon 500 bin birinci kurbanı oldu” şeklinde yazdı.
Bu cinayetin Türkiye’yi daha da zor durumda bırakacağı kesin. Dış politikada zaten bahane arayan devletlere malzeme çıkardık. İç politikada ise borsadan tutun siyasi ve ekonomik istikrar alt üst oluyor.
Evet Hrant DİNK sağ kalsa ve ya yargı yoluyla içeri girecek ya da yaşamaya devam edecekti, ve bugün Hrant DİNK’i eceli ile ölse onu öldürmek için can atacak bir sürü insan tanımayacaktı.
Şimdi Ogün Samast’ın düşünsel berzahından çıkıp geri dönelim:
Vatanını seven insanlar için bu olayın Türkiye’ye vereceği zarar kabul edilebilir değildir. Peki, bu olay Türkiye’ye zarar verdi ise bu olayın gerçek faili kimdir;
Cevap komplocu ruhumuzun doğal bir dışavurumu;
ABD yaptı, İsrail yaptı, Masonlar yaptı…
En ilginç cevap ise;
Hrant DİNK’i Ermeniler öldürttü
Bu komplo teorileri çoktan internette tartışılmaya başlandı bile.
Evet, bu eylemi bizler yapmadık, Türkiye’ye zarar vermek isteyen bilmem hangi gizli örgütler yaptı. Her halde Kurtlar Vadisi dizisinin toplumdaki en kötü etkisi şiddet içeriğinden çok toplumda paranoyayı körüklemesi oldu. Kurtlar Vadisini bizi çok etkilemiş…
Bu eylem tabiatıyla elbette ki adını saydığımız güçler tarafından yaptırılmış olabilir, ama altını çiziyoruz; adı olsun tetikçi; bir Türk. Ogün Samast bir Türk. Hemen soyadına sataşılmasına şaşmamak lazım. Günah keçisini arayanlar Ogün Samast’ın amcasını izlemediler her halde: “Samast soyadı nüfus memurunun hatalı yazımıdır. Biz Türk oğlu Türk’üz “dedi. Allah aşkına bu cinayeti dış mihraklar diyenlerin gönlü bir Türk’ün maşa olmasını nasıl içine sindirebiliyor.
Maalesef yarattığımız ve adını dış mihrak koyduğumuz o hayalet çoğu kez bize bizim kendimize verdiğimiz zararı veremiyor.
Hrant DİNK’i dış mihraklar öldürtmedi, biz öldürttük. Hrant DİNK’i hedef gösterdik. Kısacası tabiri caizse kendi kalemize gol attık ve maalesef düşman bellediğimiz insanların ne dediğini önce bir kere olsun anladıktan sonra ne yapacağımıza karar vermeyi öğrenmedikten sonra daha çok gol atacağız.
Dış mihraklar ise şu an oturdukları yerden, işlerinin bu kadar rast gitmesine seviniyorlardır.
İşte size tam bir Anadolu profili ile bir cinayet yorumu; bir taraftan duygulanan, bir taraftan pragmatik, bir taraftan da “ölmüş de ne olmuş”cu bir analiz.
Tarih yazılmaya devam ederken, birileri Tarih yaptığının vehmi içinde bu ülkeye en büyük zararı veriyor. Türk bayrağı Hrant DİNK’in cenazesi dâhil, her yerde malzeme olarak kullanılmaya devam ediyor. Türk Bayrağı bir partinin veya bir grubun “malı” durumuna düşürülüyor. Türk Bayrağı ile mesaj verilmeye çalışılıyor.
Hrant DİNK zaten bu bayrağın altındaydı sağ iken. Ölüsünü de illa Türk Bayrağının altında istiyoruz, yok yok biz en iyisi yeşil ve üzerinde “La İlahe İllallah Yazan” normal tabut bezleri ile örtelim tabutunu…
Maalesef fanatizmden bir türlü vaz geçemiyoruz. İşte dış mihraklar da tam da burada başlıyor…
Tanrı bu toprakları gerçekten korumak isteyenleri korusun.