Purchasing Power Parity (PPP) Türkçe’de “Satın Alma Gücü Paritesi” olarak ifade edilir. PPP, farklı ülkelerin para birimlerinin satın alma gücünü karşılaştırmak için kullanılan bir ekonomik kavramdır. Satın alma gücü paritesi, bir ülkenin para biriminin diğer ülkelerdeki para birimleriyle karşılaştırılmasında fiyat düzeylerini dikkate alır. Tek başına değil GDP gibi mevcut değerlerle birlikte kullanılır.
PPP, bir ülkenin milli gelirini veya ekonomik büyüklüğünü değerlendirirken nominal döviz kurlarına göre yapılan karşılaştırmaların yetersiz olabileceğini belirtir. Çünkü farklı ülkelerdeki fiyat seviyeleri ve yaşam maliyetleri değişiklik gösterebilir. PPP, fiyat düzeyleri ve tüketici maliyetleri gibi faktörleri kullanarak, ülkeler arasındaki gerçek satın alma gücü farklarını ortaya koymaya çalışır.
Şimdi Patronların dünyası sitesinden bir haberde bunun nasıl yorumlandığını görelim.
Satın alma gücü paritesi hesaplamaları, genellikle bir ülkenin yerel para birimiyle ifade edilen mal ve hizmetlerin bir sepetinin fiyatlarını ve aynı sepetin başka bir ülkede ne kadar maliyetlendiğini karşılaştırır. Bu karşılaştırma sonucunda, bir ülkenin para birimi diğer ülkelerin para birimleriyle karşılaştırılırken satın alma gücüne dayalı bir dönüşüm yapılabilir.
PPP, uluslararası karşılaştırmalar, ekonomik analizler ve gelir eşitsizliğinin değerlendirilmesi gibi birçok ekonomik konuda kullanılan bir kavramdır.
Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 261 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 34 ile Arnavutluk olarak kayıtlara geçti. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg, AB ortalamasının yüzde 161 üzerinde, Arnavutluk ise yüzde 66 altında değere sahip oldu.
TÜRKİYE’NİN FİİLİ BİREYSEL TÜKETİM DÜZEYİ 80
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına GSYH temel alınırken tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul ediliyor. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsıyor.
Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 27 AB ülkesi ortalaması 100 iken Türkiye için 80 oldu ve Birlik ortalamasının yüzde 20 altında kaldı. Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 138 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 40 ile Arnavutluk olarak kayıtlara geçti.
TÜRKİYE’NİN FİİLİ BİREYSEL TÜKETİME İLİŞKİN FİYAT DÜZEYİ ENDEKSİ 36 OLDU
Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi olarak görülüyor. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi 100’den büyük ise bu ülke, karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “pahalı”, 100’den küçük ise “ucuz” olarak ifade ediliyor.
Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi, 2022 yılı geçici sonuçlarına göre 36 olarak belirlendi. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 avro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 36 avro karşılığı Türk lirası ile satın alınabileceğini gösteriyor.
Peki bu değerleri nasıl yorumlarız:
Mesela Afganistan’ın GDP, PPP’si 2020’de 66.000 milyon uluslararası dolar iken, aynı yıl Arnavutluk’un GDP PPP’si, 44.000 milyon uluslararası dolardır Bu, Afganistan’ın toplam ekonomik çıktısının yaklaşık %50 daha yüksek olduğu anlamına geliyor iki ülke arasındaki fiyat ve döviz kurlarındaki farklılıklara göre ayarlandıktan sonra Arnavutluk’unkinden daha fazla. Ancak bu, Afganistan’ın Arnavutluk’tan daha yüksek bir yaşam standardına sahip olduğu anlamına gelmez, çünkü nüfus büyüklüğü, gelir dağılımı ve insani gelişme gibi diğer faktörler de önemlidir. Ülkeler arasında yaşam standartlarını karşılaştırmak için daha yaygın bir ölçü, kişi başına düşen GSYİH’dir (SAGP), GDP PPP’si her bir ülkenin nüfusuna böler.
Burada nüfüsa bölünen versiyon ise GDP PPP Per Capita diye uzun bir isimle anılıyor. Bu o ülkede yaşam ücretlerine göre daha gerçekçi bir tablo.
Aşağıda dünya dağılımı var (2023) için
Yorumu ise şu:
Canada’s GDP PPP per capita was $51,260 in 2020, while Turkey’s was $31,590 in the same year. This means that the average income of a person in Canada was about 62% higher than that of a person in Turkey, after adjusting for the differences in prices and exchange rates across the two countries. GDP PPP per capita can be used as an indicator of the living standards and economic well-being of a country’s population, but it does not capture other aspects such as income distribution, environmental quality, health, education, and human rights3
Yani döviz kurları aynı olsa bile Kanada’da yaşayan biri ortalama %62 daha fazla kazanır.